Çocuklara sayı öğretimi, onların matematiğe olan ilk adımlarını oluşturur.
Ancak bu süreç yalnızca kitap ve defter üzerinde rakamları göstermekle sınırlı kalırsa
çocukların ilgisini çekmekte yetersiz olabilir. Bu noktada devreye drama etkinlikleri girer.
Drama, çocukların öğrenme sürecine aktif katılım göstermelerini, bedensel hareketlerle öğrenmelerini
ve öğrendiklerini günlük yaşamla ilişkilendirmelerini sağlar.
Sayı öğretiminde drama tekniklerini kullanmak, öğrenmeyi hem eğlenceli hem de kalıcı hale getirir.
Drama, bir konunun canlandırma, rol yapma ve hikâyeleştirme yoluyla öğretilmesini içerir.
Çocuklar drama etkinliklerinde aktif rol aldıkları için öğrenme sürecine doğrudan katılırlar.
Bu, sayı kavramının yalnızca zihinsel değil aynı zamanda duyusal ve bedensel boyutlarla öğrenilmesini sağlar.
Sınıfta küçük bir market canlandırması yapılır. Öğrencilerden bazıları müşteri, bazıları satıcı olur.
Müşteri, “Bana 3 elma verir misiniz?” gibi cümleler kurar, satıcı ise elmalarını sayarak verir.
Bu etkinlikte çocuklar hem sayıları tekrar eder hem de alışveriş deneyimini yaşar.
Sınıfta sıralar arka arkaya dizilerek bir tren yapılır. Öğrenciler trenin yolcuları olur.
Öğretmen “Bu vagonda 4 kişi oturuyor” der ve çocuklardan 4 kişilik gruplar oluşturmasını ister.
Çocuklar hem grup kavramını hem de sayıları deneyimleyerek öğrenir.
Çocuklara büyüteç veya karton gözlükler verilir. Öğretmen “Sınıfta 5 tane kırmızı nesne bulun” der.
Çocuklar dedektif gibi sınıfta dolaşır ve nesneleri bulur.
Bu oyun hem hareketli öğrenme sağlar hem de sayı–nesne ilişkisinin pekişmesine katkıda bulunur.
“Bir elma düştü” gibi sayı içeren çocuk şarkıları seçilir.
Çocuklar şarkıyı söylerken elma düşmesini canlandırır, diğerleri elmayı sayar.
Hem müzik hem drama birleşerek öğrenmeyi eğlenceli hale getirir.
Çocuklara basit senaryolar verilir: “Otobüste 6 yolcu var, 2 kişi indi. Kaç kişi kaldı?”
Çocuklar bu durumu canlandırır, yolcular iner ve kalanlar sayılır.
Böylece çıkarma işlemi dramatize edilerek öğrenilir.
Sınıfta yerler üzerine rakam kartları yerleştirilir.
Çocuklar “Bahçeye 3 çiçek ekelim” gibi yönergeleri canlandırarak uygular.
Çocukların hem sayı kavramını hem de doğa sevgisini geliştiren eğlenceli bir etkinliktir.
Hikâye anlatılırken çocuklara roller verilir. “Bir zamanlar 7 cüce yaşarmış” dendiğinde
7 çocuk cüce rolünü canlandırır. Hikâyedeki sayılar dramatize edilerek öğrenilir.
Bu yöntem, masallar aracılığıyla sayı kavramını doğal bir şekilde kazandırır.
Drama etkinlikleri yalnızca sınıfta değil, evde de uygulanabilir.
Aileler günlük yaşam senaryolarını küçük rollerle dramatize ederek çocuklarına sayıları öğretebilir.
Örneğin mutfakta “Masaya 4 tabak koy” etkinliği dramatik bir oyunla daha keyifli hale getirilebilir.
Öğretmenler ise derslerde drama etkinliklerine sıkça yer vererek çocukların matematiği
yaşamın bir parçası olarak görmelerini sağlayabilir.
Çocuklara sayı öğretiminde drama etkinlikleri, öğrenmeyi oyun ve eğlence ile birleştiren güçlü bir yöntemdir.
Rol yapma, hikâyeleştirme ve günlük yaşam senaryoları sayesinde çocuklar sayıları yalnızca duyarak değil,
yaşayarak öğrenir. Bu yaklaşım onların matematiğe karşı olumlu tutum geliştirmesini sağlar ve kalıcı öğrenme sunar.
Ailelerin ve öğretmenlerin drama etkinliklerini sayı öğretiminde daha sık kullanmaları,
çocukların matematikle barışık büyümelerine katkıda bulunacaktır.
sayı öğretimi, drama etkinlikleri, çocuklara sayı öğretimi, okul öncesi matematik, drama ile matematik, sayı oyunları, çocuk eğitimi
Çocuklara Sayı Öğretiminde Drama Etkinlikleri
Drama Yönteminin Sayı Öğretimindeki Önemi
Çocuklara Sayı Öğretiminde Kullanılabilecek Drama Etkinlikleri
1. Sayı Marketi Oyunu
2. Tren Yolculuğu
3. Sayı Dedektifleri
4. Sayı Şarkılarıyla Rol Yapma
5. Günlük Hayat Senaryoları
6. Sayı Bahçesi
7. Masal İçinde Sayılar
Drama Etkinliklerinin Çocuklara Katkıları
Aileler ve Öğretmenler İçin Öneriler
Sonuç